Sizi Zamanda Yolculuğa Çıkaracak 12 Benzersiz Otel

Bazı otellere giriş yapmak, bir zaman yolculuğuna çıkmak anlamına gelir. Bir zamanlar bir kraliyet ailesine ev sahipliği yapan tarihi bir binada kalmak veya nesiller boyu Hollywood yıldızlarına hizmet veren bir restoranda akşam yemeği yemek kulağa nasıl geliyor? Nehir kıyısındaki saraylardan antik manastırlara, simgeleşmiş mekanlardan görkemli kalelere dek bu rehberde bahsettiğimiz 12 otel, gerçek anlamda tarihi tatillere çıkmanızı sağlayacak.

Hotel Grande Bretagne, a Luxury Collection Hotel, Atina

Hotel Grande Bretagne, a Luxury Collection Hotel, Atina'nın konukları dünyanın en ikonik mimari eserlerinden birinin manzarasının keyfini en ön sıradan çıkaracak (Fotoğraf: Marriott International)

1874'ten bu yana Yunanistan’ın başkentinde kalınabilecek en prestijli yerler arasında yer alan Hotel Grande Bretagne, a Luxury Collection Hotel, Atina yemek masanızdan Akropolis manzarasının tadını çıkarmanızı ve kraliyet ailesinden rock yıldızlarına kadar uzanan bir konuk listesinin parçası olmanızı sağlıyor. Otelin 150. yılını kutlamak için özel oda hizmetlerinin de sunulduğu gösterişli süitlerden birine rezervasyon yaptırın ve tarzınızı yansıtın. Akşam yemeği için aralarında Latin Amerika tarzı ıstakoz ceviche, Kerkini usulü Yunan burrata bufala veya yerel tsalafouti peyniri ile hazırlanmış kuzu carré gibi benzersiz Yunan ve dünya yemeklerinin bulunduğu zengin bir menü sunan GB Roof Garden Restaurant'ta kendinizi şımartın. Arka planda ise çağlar boyunca aynı yerde duran Akropolis olacak.

Kahire Marriott Hotel & Omar Khayyam Casino

Kusursuz hizmet sanatı, Kahire Marriott Hotel & Omar Khayyam Casino'da en mükemmel haline ulaşıyor (Fotoğraf: Marriott International)

19. yüzyıldan kalma bir sarayda yer alan Kahire Marriott Hotel & Omar Khayyam Casino, onlarca yıldır Kahire'ye gelen ziyaretçilere kraliyet ailesi mensuplarıymış gibi hizmet ediyor. Bu büyüleyici mekanın zarif odalarında Nil Nehri'ne bakan geniş balkonlar var. Saray Spa ise Fas ve Türk hamamından İsveç ve Ayerveda masajlarına kadar çeşitli uygulamalar sunuyor. 14 farklı akşam yemeği seçeneğinden çoğunun tadına otelin yemyeşil bahçelerinin ortasında varabilirsiniz. Egyptian Nights lokantası ise canlı müzik eşliğinde açık havada otantik Mısır mutfağından lezzetler sunuyor.

Augustine, a Luxury Collection Hotel, Prag

Prag'daki Augustine, a Luxury Collection Hotel, konuklarını antik bir manastırın eşsiz atmosferinde ağırlıyor (Fotoğraf: Marriott International)

Prag'daki büyüleyici Augustine, a Luxury Collection Hotel, 13. yüzyılda Kral II. Wenceslas tarafından kurulan St Thomas Augustinian Manastırı'nın bir parçasını oluşturur. Burada kalan konuklar manastır ve kütüphaneye yapılan turların keyfini çıkarabilirler. Buranın merkezi konumu, Prag Kalesi ve Karl Köprüsü’nü rahatlıkla ziyaret etme imkanı sunar. Otelin yatak odaları, birbirinden farklı biçimde döşenmiştir ve buradaki altı özel süit, freskler ve süslü demir işlemeli orijinal kapılar gibi tek seferlik dokunuşlarla hazırlanmıştır. Otelde yer alan The Refectory Bar’ın lezzetli kokteyllerinin tadına bakarken buranın Barok tavan fresklerini incelemeyi de unutmayın.

The Shelbourne, Autograph Collection, Dublin

The Shelbourne, Autograph Collection olmasaydı Dublin bildiğimiz Dublin olmazdı (Fotoğraf: Marriott International)

The Shelbourne, Autograph Collection bu yıl 200. yaş gününü kutluyor. Dublin'in başka hiçbir yerinde bu kadar saygın bir otel bulamazsınız. İrlanda başkentinin kalbindeki St Stephen's Green'e bakan bu ikonik adres, Charlie Chaplin'den Elizabeth Taylor'a kadar tarihin ünlü yıldızlarını ağırladı. Ayrıca İrlanda Anayasası'nın taslağı burada hazırlandı ve tarihe geçmiş pek çok davet burada düzenlendi. Otelin Heritage Süitleri, şömineleri ve antika mobilyalarıyla otelin prestijli tarihini yansıtırken, Lord Mayor’s Lounge'da her gün ışıltılı avizeler altında ikindi çayı servis ediliyor.

AnaYela, Marakeş, a Member of Design Hotels

Fas’ın en büyüleyici şehrinin merkezinde bulunan AnaYela, Marakeş, a Member of Design Hotels, ülkenin geleneksel riad evlerinin en güzel örneklerinden birini sunuyor (Fotoğraf: Marriott International)

Muhteşem bir tesis olan AnaYela, Marakeş, a Member of Design Hotels, Marakeş'in merkezinde yer alıyor ve bu tesisin beş büyüleyici odası 300 yıllık bir saraya gizlenmiş halde duruyor. Bu tesisin odak noktası, konukların günlerini açık havuz kenarında uzanarak, akşamlarını suyun yanında akşam yemeği yiyerek geçirebildikleri merkezi avlusu. Çatı terası ise, antik Medine manzarası eşliğinde dinlenmek için huzurlu bir mekan.

The Gritti Palace, a Luxury Collection Hotel, Venedik

The Gritti Palace, a Luxury Collection Hotel, 16. yüzyıldan kalma bir asilzadenin ikamet ettiği malikanesinin 21. yüzyıl için yapılmış baş döndürücü bir güncellemesi (Fotoğraf: Marriott International)

16. yüzyılda Venedik’e hükmeden şehrin ‘doge’u, yani belediye başkanı olan Andrea Gritti muhteşem bir malikanede yaşıyordu. Onun bu ikametgahı bugün The Gritti Palace, a Luxury Collection Hotel olarak hizmet veriyor ve Venedik'in kalbinde onun eşsiz hizmetlerinin tadını çıkaranlara özel bir rezidansta yaşadıklarını hissettiriyor. Venedik’in Büyük Kanal’ının üzerinde yer alan otelin tarihi, 1475 yılına kadar uzanıyor. Bu mekan panoramik kanal manzarasının yanı sıra antikalar ve orijinal sanat eserleriyle döşenmiş muhteşem süitler sunuyor. Su seviyesinin hemen üzerinde yer alan Gritti Terrace müşterilerine yanda gondollar geçerken İtalyan mutfağının en seçkin örneklerini sunan bir açık hava restoranı. Bir iç mekanda yemek keyfi yapmak isteyenlere ise yaldızlı dekoru ve gurme menüsüyle gösterişli Club del Doge’u öneriyoruz.

Hotel Bristol, a Luxury Collection Hotel, Varşova

Hotel Bristol, a Luxury Collection Hotel'in Art Nouveau mimarisi, otelin içinde bulunduğu Varşova'nın tarihi güzelliğinin bir uzantısı (Fotoğraf: Marriott International)

Hotel Bristol, a Luxury Collection Hotel'in Art Nouveau ön cephesi, 1901'den bu yana Varşova şehrinin simgesine dönüşmüş halde. Başkanlık Sarayı'nın yanında ve Eski Kent'e kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan bu otelin konumu, kıskanılacak nitelikte. Otelin Art Deco iç tasarımı, konuklarını 20. yüzyılın başlarına götürüyor ve onlara klasik bir mimarinin bütün güzelliklerini sunuyor. Otelin Marconi Restaurant’ında akşam yemeği yerseniz Polonya sığır tartarının tadına bakın ve kömürde kızartılmış deniz ürünleri gibi mevsimlik lezzetleri keşfedin. Lezzet sırları son bir yüzyıldır pasta şefleri tarafından nesilden nesile geçen Café Bristol'daki enfes pastaneyi de kaçırmayın.

Cotton House Hotel, Autograph Collection, Barselona

Cotton House Hotel, Autograph Collection, konuklarını 19. yüzyıl Barselona'sının benzersiz güzelliklerine geri döndürüyor (Fotoğraf: Marriott International)

Geçmişte Cotton Textile Vakfı'nın eski genel merkezi olarak hizmet veren Cotton House Hotel, Autograph Collection, 19. yüzyıl Barselona'sının ambiyansını geri döndürüyor. Özel bir saray olarak inşa edilen bu zarif bina, sıcak ve davetkar ortamıyla konuklarına iç verandasında muhteşem bir bahçe ve parlak beyaz renklerle kaplı, çevresindeki Eixample bölgesinin manzaralarını izleyebileceğiniz aydınlık ve ferah yatak odaları sunuyor. Otelin altıncı katındaki huzur veren açık bir yüzme havuzu ile sofistike bir tapas restoranı ve kokteyl barı olan Batuar da hizmetinizde. Otelin mermer merdivenlerinde ve geçmişte konferansların düzenlediği kütüphanesinde vakit geçirin. Otelin bu iki yeri de mimarlık tarihiyle modern tasarım dokunuşlarını birleştiriyor.

Al Bustan Palace, a Ritz-Carlton Hotel, Umman

Al Bustan Palace, a Ritz-Carlton Hotel’in zarif Arap mimarisi konukları sakinleştiriyor ve onları benzersiz estetiğiyle büyülüyor (Fotoğraf: Marriott International)

Umman'ın zengin tarihinden ilham alan Arap mimarisi ve konukların kendilerini kraliyet ailesi mensubu gibi hissetmelerini sağlayan görkemli atmosferiyle Al Bustan Palace, a Ritz-Carlton Hotel, Umman Denizi ve El Hacer dağları arasında yer alan bir vaha. Otelin sahil kenarında yer alan üç katlı spa’sının sunduğu bakım kürlerini kaçırmayın ve otelin altı farklı açık yüzme havuzunda dinlenmeye veya özel plajında çeşitli su sporları yapmaya hazırlanın. Ayrıca Al Khiran Kitchen'da akşam yemeği keyfi yapıp Umman mutfağının lezzetlerini deneyebilir, Atrium Lobby Lounge’da ise geleneksel ikindi çayının tadına bakabilirsiniz.

The Dixon, Tower Bridge, Autograph Collection, Londra

Geçmişte sulh mahkemesi ve polis karakolu olarak hizmet veren The Dixon, Tower Bridge, Autograph Collection, dikkat çekici konumuyla konuklarına pek çok imkan vadeden bir otel (Fotoğraf: Marriott International)

Londra'nın merkezindeki Tower Bridge'in hemen arkasında yer alan ve bir zamanlar sulh mahkemesi ve polis karakolu olarak hizmet veren Edward döneminden kalma görkemli binasında konuklarını büyüleyen The Dixon, Tower Bridge, Autograph Collection, gerçek anlamda itibarlı bir otel. Binanın tarihi 1905 yılına kadar uzanır ve buranın geniş merkezi merdiveni, ahşap panelli duvarları ve lobide üzerlerinde polis teşkilatının ambleminin yer aldığı karo zeminler gibi dikkat çekici orijinal ayrıntılar konuklara benzersiz bir deneyim vadeder. Modern bir dekorasyon anlayışıyla düzenlenmiş odalarda kral boy yataklar var ve buradaki mobilyalarda parlak renkler hakim. Courtroom Bar (eski adıyla Tower Bridge Magistrates' Courtroom) ise kokteyl sevenler için vazgeçilmez mekan. Otelin eski mekanındaki hapishane hücrelerinden sadece birkaç metre uzakta demlenen Shakedown Coffee ile yapılan Espresso Martinileri özelikle tavsiye ediyoruz.

Prince de Galles, a Luxury Collection Hotel, Paris

Art Deco’nun simgesi haline gelmiş The Prince de Galles, a Luxury Collection Hotel, 20. yüzyılın en ünlü isimlerinden bazılarına ev sahipliği yapmıştır (Fotoğraf: Marriott International)

Prince de Galles, a Luxury Collection Hotel, Winston Churchill'den Marlene Dietrich'e dek tarihin en ünlü isimlerinden bazılarını ağırlayan ve Art Deco mimarinin bir simgesi olan, Paris'in en şık otellerinden biri. Kapılarını 1929 yılında açan otel, siyah mermer zeminleri, parlak abanoz mobilyaları, ışıltılı avizeleri ve geometrik aynalarıyla 1920'lerin tarzını korumaktadır. Bazı odalarda Paris manzaralı geniş balkonlar bulunuyor. Gösterişli Restaurant and Bar 19.20'de ise mevsimlik Fransız lezzetleri sunuluyor ve Akira Back'te inanılmaz Japon yemekleri konukları bekliyor.

Schloss Lieser, Autograph Collection, Almanya

Almanya'daki Schloss Lieser, Autograph Collection'ın konuklarına sunduğu atmosferik ortamın bir benzerine pek az yerde rastlanır (Fotoğraf: Marriott International)

Moselle Nehri'nin kıyısında yer alan Schloss Lieser, Autograph Collection, Almanya'nın en çarpıcı otellerinden biri. 19. yüzyıldan kalma bir kalede yer alan bu otel, süslü ahşap oymalı yatakları, işlemeli perdeleri ve çevresindeki nehre ve üzüm bağlarına bakan muhteşem güzellikte pencerelere sahip 49 eşsiz oda ve süitiyle, konuklara benzersiz bir deneyim sunuyor. Saunalar, buhar banyosu ve kapalı yüzme havuzunun bulunduğu spa’ya mutlaka uğrayın ve Moselle vadisindeki bağlardan gelen şarapları sunan Puricelli Restaurant'ın nehir manzaralı terasında akşam yemeği yiyin.

Yayınlanma tarihi: Haziran 26, 2024